Per. Kas 21st, 2024



Ordu’da son bir yılda uygulanan projeler şehrin vizyonunu değiştirdi.

‘Düşünen ordu, üreten ordu, yarışan ordu’ hedefiyle yola çıkan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bizim amacımız kendi kendine yeten bir şehir oluşturmak. Mevcut potansiyelini ekonomik ve sosyal hayata kazandıracak projeleri uygulayarak bu şehri ayağa kaldırmak istiyoruz. Ordu’da tarım, turizm ve enerji alanında büyük potansiyel var. İş dünyasını, yatırımcı ve müteşebbislerimizi Ordu’da yatırım yapmaya çağırıyorum. Yatırım yapmak isteyen müteşebbislere her kolaylığı göstereceğiz” dedi.



Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), klasik belediyecilik dışına çıkarak tarım, turizm ve enerji alanlarında öne çıkan Ordu’nun son bir yılda kaydettiği Kalkınma Modelini Zoom üzerinden düzenlediği panelde masaya yatırdı.

Ekonomi basını, STK temsilcileri ve iş insanlarından oluşan çok sayıda katılımcının katkı verdiği panelin moderatörlüğünü EGD Başkanı Celal Toprak yaptı. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, soru-cevap şeklinde gerçekleşen panelin başında Ordu’nun son bir yılda kaydettiği aşamayı anlatan bir sunum gerçekleştirdi.

Panelin başında katılımcılara bir sunum gerçekleştiren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, göreve gelmelerinin ardından vizyon olarak ‘Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu’ hedefini belirlediklerini belirtti. Asfalt, yol, kaldırım, çöp gibi klasik belediye çalışmaları dışında stratejilerini ‘Yenilenebilir Enerji’, ‘Yüksek Teknoloji’, ‘Nitelikli Tarım’, ‘Çağdaş Turizm’ olarak 4 ana unsur olarak belirlediklerini kaydeden Güler, “Çalışmalarımızın birinci unsuru üretim ve verimlilik üzerine oldu. Öncelikle zihniyetin değişmesi ve insanımızı kırsal kesimde hayvancılığa, et-süt üretimine, eko-turizme yönlendirmek ve teşvik etmek için projeler uygulamaya başladık. Ordu köy-kent kültürü olan bir şehir. Tarım, hayvancılık, arı sütü, yumurta üretimine ağırlık verdik. Hayvancılık faaliyeti için çiftçilerimize destekler verdik, seralar yaparak üreticilerimize dağıttık, yeni tarım ürünlerinin deneme üretimlerini yaparak üreticilerimizi teşvik ettik. Sözleşmeli tarım uygulamasını başlattık. Yani, üreticimiz üretiyor biz alıp pazarlıyoruz. Kısacası bu süreçte tarımın önemini tekrar hatırlattık ve vatandaşlarımızdan büyük destek gördük. Tarım faaliyetleriyle uğraşmak isteyenlerin sayısı arttı” dedi.

TURİZM 12 AY OLDU
Turizm faaliyetlerini de hızlı bir şekilde yerine getirmeye başladıklarını kaydeden Güler, şöyle devam etti: “Turizm daha önce sadece Temmuz-Ağustos aylarındaydı şimdi ‘4 mevsim 12 ay Ordu’ sloganıyla yılın her günü turizm faaliyeti yapılabiliyor. Özellikle kış turizmini canlandırdık. Sonra il genelinde turizm potansiyeli olan 155 rota tespit ettik ve bu noktalarda turizm faaliyetleri gerçekleştirmeye başladık. Kısacası yaylalarıyla, denize ve havaalanına en yakın kayak merkeziyle, tarihi eserleriyle Ordu’da hızlı bir turizm ivmesi sağladık. Bu arada denizin günlük hayatımıza daha çok projeler uyguladık. Yat, yelken faaliyetlerini ve kano sporunu başlattık. Şehir turizmine renk katması için gemi aldık. Kısacası denizi ve yaylalarıyla Ordu turizmi 12 ay yaşayacak noktaya geliyor”

Fındıkta ürün, işçi, işveren, satış, pazarlama sorunları ortadan kalkıyor
Ordu denilince akla ilk gelen ürünlerin başında fındık geldiğini hatırlatan Güler, fındıklı ürün sayısını arttırmak için başlattıkları çalışmaların çok iyi bir noktaya geldiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Fındığı kabuklu olarak ihraç ederseniz 2 milyar dolar ama mamül olarak ihraç ederseniz 8 milyar dolar gelir elde ediyorsunuz. Bu sebeple fındıkta ürün yelpazesini arttırmak için çalışma yaptık. Öncelikle Kybele markasını oluşturduk ve fındıklı çikolata üretimine başladık. Şu anda kafe tarzı mağazasıyla, ürün çeşitleriyle, kendine özgü ambalaj çeşitleriyle Kybele marka konseptini oluşturduk. Fındıklı kahve, fındık aromalı çay gibi diğer ürün yelpazesiyle fındıklı ürün sayısını arttırdık. Fındık hasadında çalışacak işçi bulunamıyor ve il dışından işçi getiriliyordu. Geçen yıl uyguladığımız proje ile fındık işçi ekipleri oluşturarak fındık hasadını gerçekleştirdik. Bu yıl da pandemi dolayısıyla ortaya çıkabilecek işçi açığını ortadan kaldırmak için fındık işçi ekipleriyle işverenleri bir platformda buluşturarak fındığın hasat edilmesini ve işçi sıkıntısı yaşanmamasını sağladık. Kısacası fındık sektöründe ürün, işçi, işveren, satış, pazarlama sorunlarını ortadan kaldırmak için sıkı bir çalışma uyguladık”

Yeni OSB’ler yolda

Ordu’da sanayi sektörünün en büyük sorununun yer sıkıntısı olduğunu belirten Güler, “Ancak bunu da aştık. Altınordu ilçesinde ikinci Organize Sanayi Bölgesi’nin imar ve kamulaştırma çalışmaları bitme aşamasına geldi. Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’nin alanı büyütüldü. Ünye Organize Sanayi Bölgesi’nin çalışmaları son aşamaya geldi. Bu çalışmalar yakın zamanda bittiğinde sanayi konusunda önemli bir aşamaya geçeceğiz” diye konuştu.

“Karadeniz-Akdeniz ve Ünye Port bölgenin yüz akı olacak”

Karadeniz-Akdeniz yolunun Ordu ili etabının tamamlanma aşamasına geldiğini, Ünye Konteyner Limanını için çalışmaların başladığını da kaydeden Başkan Güler, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:

“Karadeniz’den Akdeniz’e denizyolu veya karayolu ile ihraç ürünü götürülmek istendiğinde Türkiye’nin etrafını dolaşmak gerekiyor. Yani bir araç Karadeniz’den yola çıkıyor, Marmara’ya geçiyor, oradan Ege’ye üzerinden Akdeniz’e ulaşıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığım dönemde 135 yıllık bir tarihi olan Karadeniz-Akdeniz yolu projesini başlatmıştım. Bu proje bitmek üzere. Bu yol vasıtasıyla Karadeniz ile Akdeniz 7-8 saatte birbirine ulaşıyor. Ünye Limanı’nı Konteyner Limanı haline dönüştüreceğiz. Bu limanı tüm Karadeniz Bölgesi’ni etkileyen, Türk Cumhuriyetlerine de hizmet verecek yatırım ve işletme anlayışıyla tasarladık. Karadeniz’in en büyüğü olacak olan bu liman Türkiye’yi de Karadeniz’de lider konumuna getirecektir. Akdeniz Bölgesi’nden Karadeniz ülkelerine ihracat yapılmak istendiğinde bu yoldan karayolu ile gelen ihraç ürünleri, Ordu-Ünye konteyner limanından Karadeniz etrafındaki ülkelere rahatlıkla ulaşabilecek. Halen bu yol üzerindeki illerin Karadeniz ülkelerine yıllık ihracat miktarı toplam 1.4 milyar dolar. Orta ve uzun vadede bu rakam çok daha artacak. Dolayısıyla bu vizyon proje ile Ordu ve Karadeniz daha da önem kazanacak.”

300 milyon dolarlık entegre havza ıslah projesi

Ordu ilini boydan boya geçerek Karadeniz’e dökülen 77 km’lik Bolaman Irmağı havzasında yıllar içerisinde başgösteren susuzluk, sel, heyelan ve taşkınlar, kırsal göç gibi problemleri ortadan kaldırmak amacıyla ‘entegre havza ıslah projesi’ başlattıklarını aktaran Güler, “Bolaman havzasının bu sorunlardan arındırılarak tarım, hayvancılık, turizm ve orman unsurlarıyla zenginleştirilmesi, yöre insanına ekonomik istihdam sağlayan ve ekosistemiyle anılan bir havzaya dönüşmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, Dünya Bankası ve Dünya Tarım Örgütü’nün (FAO) destek verdiği 300 milyon dolarlık proje uygulamaya başladık. Bu proje entegre havza ıslah projesi açısından FAO tarafından örnek gösterilen bir proje oldu” şeklinde konuştu.
Rüzgâr türbinleri kuruluyor
Yakın zamanda rüzgâr enerjisinden yararlanmaya başlayacaklarını da belirten Güler, “Akkuş ilçesinde rüzgar türbinleri çalışmamız var. Akkuş ilçesinde müthiş bir rüzgâr potansiyeli bulunuyor. Şu anda bir anlaşma imzalamak üzereyiz. Orada Türkiye’nin en büyük rüzgâr türbini kuruyoruz” dedi.

Yatırımcılara ordu daveti
Katılımcıların sorularını da cevaplandıran Güler, şu görüşlere yer verdi:
“Bizim amacımız kendi kendine yeten bir şehir oluşturmak. Mevcut potansiyelini ekonomik ve sosyal hayata kazandıracak projeleri uygulayarak bu şehri ayağa kaldırmak istiyoruz. Çöp, su, asfalt gibi klasik belediyeciliği zaten yapıyoruz ama insanımızın ekonomik ve sosyal değerlerine artı getirecek projeleri de uygulamak zorundayız. Ordu’da tarım, turizm ve enerji alanında büyük potansiyel var. İş dünyasını, yatırımcı ve müteşebbislerimizi Ordu’da yatırım yapmaya çağırıyorum. Yatırım yapmak isteyen müteşebbislere her kolaylığı göstereceğiz”

yilmazparlar@yahoo.com

Bir cevap yazın