Per. Mar 28th, 2024

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya  “SKAL Uluslararası Dostlukları Pekiştiriyor. Turizm Günümüzün ve geleceğin işi mesleğidir. Turizm barıştır. Tüm bileşenleriyle Turizmciler, diğerini en iyi anlayan kimseyi ötekileştirmeyen, Dünyanın her köşesinde dostları olan insanlardır.” dedi

27 Eylül Dünya Turizm Gününden sonra 28 Eylül 2022 Çarşamba günü Başkanlığını Can Arınel’in yaptığı SKAL International İstanbul Kulübü, geleneksel aylık Toplantısı SKAL International İstanbul kulübü yönetim kurul üyesi Kasım Zoto’nun sahibi olduğu Sultanahmet Armada Hotelin ev sahipliğinde yaptı. Konuk Konuşmacı TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’yı ağırladı.

Başkan Firuz Bağlıkaya günün özel olduğunu, 28/9/2022,  Özellikle kendisi için çok özel bir gün TÜRSAB  28/9/1972 günü yayınlanan resmi gazetede yer alan kanunla kurulduğunu söyledi.

“Dünya SKAL Başkanları Hülya Aslantaş, Salih Çene, Burçin Türkan gibi gururunu yaşadığımız başarıdan sonra, 2024  dördüncü kez dünya SKAL kongresi ülkemize gelecek, İzmir’de olacak. Bu haberi de bekliyoruz” dedi.

Başkan Can Arınel müjdeyi verdi. Hemen gelen bilgileri aktardı. “TÜRSAB başkanımız uğurlu geldi. Firüz Bağlıkaya Başkan konuşurken bu arada dünya kongresi’nin 2024 yapılacağı yer konusundaki oylamanın da sonuçları açıklandı. 

Ben size bu sonuçları buradan okuyayım. 256 oy kullanılmış. Altısı çekimser 91 Romanya Bükreş, 159, İzmir” Böylece Kongre ev sahipliğini Türkiye Yapacak.” Sonuçları ile ülkemizde olacağını sevinçle bildirdi.

 83 ülkede, 354 kulüp ve 15.000’i aşkın üyeyi kapsayan Skal International çatısı altında bulunan SKAL İstanbul Kulübü Eylül Toplantısını yaptığı Sultanahmet Armada Hotelde Konukları, Başkan Can Arınel, yönetim kurul üyeleri, Selma Tatar, Mustafa Yalçın ve Kasım Zoto’nun konukları karşılamasıyla başladı. 

Yönetim kurul üyesi Mustafa Yalçın Konukları takdim etdi. “TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Eski Turizm Müdürü ve Turizm Bakanlığı müsteşar Yalçın Manav, 

Geçmiş dönem Uluslararası Skal Dernekleri Federasyon Başkanı Faik Alsaç, Marmara SKAL Başkanı Melih Kırlı, İRO Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Özaltun,  Oğuzhan Yaman, TÜRSAB bilgi teknolojileri ve medya iletişim Grup Başkanı Mesut Kanat, TÜRSAB görsel yönetmen Gökhan Yıldırım, Zafer Coşkun, TÜRSAB Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Nazilli  SKAL Antalya Başkanı Uğursal Uğur. SKAL Antalya kulübünden İsmail Barak, Halit Cafer” Toplu alkış istedi.

Toplantıya yine Eski SKAL Başkanı  Ata Eremsoy, Bahar Birinci, Sadettin Bülbül, Vedat Başaran Başta olmak üzere üyeler Katıldılar.

Başkan Can Arınel Çoşkulu enerjik açılış konuşması gerçekleştirdi. “Haziran ayında 66. yılını kutlarken Marmara denizi’nin kenarında daydık,.yine. hep birlikteydik. Bu kutlamada. yine coşkulu bir kalabalıkla mutlu olduk. Yaz bitti. Marmara denizi’nin kıyısında yine sizlerle birlikteyiz. 

Biliyorsunuz, seçim takvimi yaklaşıyor, seçim takvimiyle birlikte. Sektörümüzdeki önemli kurumlarda da seçimler olacak. 

Kasım ayında TÜRSAB ‘ta da bir seçim bekliyoruz. TÜRSAB seçimlerinde. Aday olan. Değerli üyemiz var. Mevcutta Başkanlığı da devam ettiriyor bu. Özel toplantımızda yaza veda ettiğimiz özel toplantımızda SKAL kardeşimiz de burada konuk ettik, sesini duymak istedik.” Dedi. SKAL geleneksel ritueli oluşturdukdan sonra TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’yı konuşması için davet etdi.

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya Turizm genelinde konuşması önemliydi bütününe yakın konuşmasını aktarıyoruz. “Bugün TÜRSAB’ın kuruluşunun tam ellinci yılı.   bu özel günde bana sizlerle beraber olma fırsatını veren SKAL İstanbul Kulübü yönetimine Can Arıel Başkana teşekkürlerimi sunuyorum. 

Aramızda bulunan seyahat acentalarının da 50 yıllık bir grubun üyesi olmalarından dolayı onları da kutluyorum. 

Bu arada aramızdaki en yaşlı seyahat acentası olan Hüseyin Kurtoğlu’nun da ayrıca bir alkış istiyoruz. 

Ben, TÜRSAB  Başkanı olmanın yanı sıra demin de belirtildiği gibi 1989 dan bu yana SKAL üyesi olan bir kardeşiniz olarak bu önemli günde sizlere hitap etmekten ayrıca mutluluk duyuyorum. 

Emeği geçenlere şimdiden şükranlarımı sunuyorum. 

Turizmci olduğu böylesine değerli bir topluluğa turizmin önemini, geçmişini, geleceğini anlatmak hem zor hem de gereksiz. 

Hele de sizleri sayılara bakmak hepimizin gayet iyi bildiği yüzdelerle turizm anlatmak bu güzel günde sıkıntılardan söz ederek zamanını geçirmek bana çok çekici gelmiyor işin açıkçası. 

Bugün sizlere yine turizmden söz edeceğim ama biraz ihmal ettiği edildiğine inandığım bir yönünü hatırlatacak. 

Hepimiz turizmci, biz turizm çeşitli alt dallarıyla hepimizin mesleği, yani geçimin kaynağı işimiz. 

Bu nedenle turizme bakarken ilk önceliğimiz hep rakamlar oluyor. Kişi sayıları, geceleme sayıları, kişi başı gelir gibi ticari hususlar hep öne çıkıyor. 

Tıpkı bizler gibi devletimizde turizme sadece sayılarla bakıyor. Yabancı turist sayısı toplam turizm geliri herkesin dilinde turizmle cari açığı kapatmanın hayalini kuruyor. 

Herkes yollarını arıyor. Bunun tek yönlü bir bakış açısının sonucu olduğunu düşünüyor. Turizme sadece bir kalkınma aracı olarak bakmak sadece ekonomik değerler üzerinden bakmak turizmin değerini ve önemini tam anlamıyla algılamamızı önlüyor. 

Turizm kavramının sosyal yönünü göz ardı etmek turizmin sosyolojik rolüne bakmak, ona gerçek değerini vermemizi önlüyor. 

Bu alanı ıskalamamıza yol açıyor. Zira turizmden elde edilecek toplam faydası sadece gelen turistin bırakacağı paradan ibaret değildir. Bir yeri ziyaret etmek, o yeri ve orada yaşayan insanları tanımak, öncelikle ön yargı ve düşmanlıkları ortadan kaldıran anlamıyla ve anlaşılmayı, anlamayı ve anlaşılmayı mümkün kılan bir sonuç çıkartıyor. 

Genler kültürel olarak zenginleşirken gidilen yerde karşılıklı kültürel alışveriş gerçekleşiyor. Yaşadığımız bu dönemde dünyanın enerjiden sudan madenden çok daha fazla barışa ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Polisin olmadığı bir Dünyada her şey yok olmaya mahkum turizm barışın ürünüdür. 

Turizm Barışın Sebebidir. 

Yine içtiğine ve kültürüne saygı duymak, turizm sayesinde hayata geçer. Turizm aynı zamanda kalkınmanın hem aracı hem de sonucudur. 

Bu nedenle turizme tüm dünyada geleceğin sektörü, geleceğin mesleği olarak bakılıyor. 

Her ülke ve her kent planlamasında turizme daha çok yer veriyor.

Dünyanın küçüldüğü çağdayız yollar, araçlar sayesinde her yer yakın oldu. Gelemeyenler teknoloji sayesinde evlerinden, çıkmadan, masalarından kalkmadan görülecek yerleri gezebiliyorlar. 

Okuyarak izleyerek bilgi sahibi olabiliyorlar. 

Yolların, araçların geliş gelişimi, turizmin gelişimine katkı sağlarken. Teknoloji ile yayılan sanal turlar, turizm hareketini azaltacak unsur gibi algılanıyor. Madem konumuz turizmin geleceği ya da geleceğin turizmi bu kavramlara beğenmemek olmaz. 

Evet, teknoloji yaşamın tüm alanlarına etki ediyor. Seyahate seyahat planlamasında etkisi tartışmasız kimileri teknolojik dönüşüme bakarken neredeyse 30 yıldır biri bireysel hareketler artacak, seyahat acentaları yok olacak diyor. 

30 yıldır bunu dinliyoruz. Kimileri de sanat sanal turlar nedeniyle insanlar evlerinden çıkmadan gezip görecekler diyor. 

Kanaatimce iki görüşte yalnız organize seyahat, birlikte hareket etmek gittikçe daha önemli hale geliyor. 

Maliyet uzman desteği deneyimleri paylaşmak azalan değil. Artan sosyal ve ekonomik ihtiyaçtır. Tıpkı televizyonlardan canlı yayınlanan maçları stadyumda izleyenlerin artması gibi. 

Organize seyahatlerde azalmayı artıyor. Gruplar küçülüyor seyahat acentalarının uzmanlık alanları belirginleşiyor ama seyahatin organize hali dün olduğu gibi bugün de ve gelecekte de ana direği oluşturuyor.

 Bu nedenle turizmin geleceğinde uzman seyahat acentalarının yeri ve payı artacaktır. 

Bu sanal sunucuların da unuttukları bir şey var tabii yaşamak sahici bir süreç yani turizmin katılımcısına sunduğu en önemli özellik deneyimlemek. Evet, deneyimlemek turizm planlamasında ve pazarlamasında sarılmamız gereken bir kavramdır. Örneğin gastronomi turizminin yerini ne tutabilir? Bir yemeğin tadını kokusunu almadan her şey eksik kalır. İnsanlığın gelişimiyle birlikte sadece doymak için beslenmek için yemek yemek yerini kültürel ve sosyal deneyim için yemeğe haz keyif odaklı yemeğe bıraktı. 

Gastronomi kavramı yemeğin beslenmeyi aşan anlamını ifade ediyor.İnsanlar artık bir yemeğin peşine düşüp tatil seyahat planları yapıyor. Bunun gibi örnekleri tabii ki artırabiliriz. Bu bu arada unutulmamalı ki sahip olduğumuz değerleri birilerinin aklına düşürecek, onların buralara gelmelerinin nedenlerini anlatacak, onları ikna edecek ve akabinde buralara gelmelerini mümkün kılacak olanlar seyahat acentaları. 

Sizin sahip olduklarınız ne kadar güzel ve değerli olursa olsun insanları bunların peşinde buralara sürükleyecek organizatörlere ihtiyaç vardır. 

Bu organizatörler ise seyahat acentalarıdır, 

Turizm Günümüzün ve Geleceğin İşi Mesleğidir. Turizm Barıştır. 

O yüzden biz tüm bileşenleriyle turizmciler. Diğerini en iyi anlayan kimseyi ötekileştirmeyen, dünyanın her köşesinde dostları olan insanlarız.

SKAL’da bu uluslararası dostlukları pekiştiriyor,” şeklinde turizmin başka yönünü ele aldı.  

Konuşma sonrasında SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Can Arıel, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve Evsahipliğinden dolayı Armada Hotel Sahibi Kasım Zoto’ya SKAL Plaketi takdim etdi.

yilmazparlar@yahoo.com

SKAL TÜRSAB’ı Dinledi