Cts. Ara 14th, 2024



Fransız Kültür Merkezi, 10 ekim 2018 Çarşamba günü, Yüzyıl Sonra Çizgilerin Savaşı isimli sergiye ev sahipliği yaptı. 

Sanatseverlerle buluşan serginin açılışında, Fransa İstanbul Başkonsolos Bertrand Buchwalter ve Fransa İstanbul Başkonsolos yardımcısı Aurélien Maillet’ de hazır bulundular.

Fransız Kültür Merkezi, müdürü Matthieu Bardıaux sergi hakkına bilgilendirdi. Fransızca konuşmasını Aslı Akıncı tercüme etdi.

Müdür  Matthieu Bardıaux “Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinin yüzüncü yıl dönümünü anmak amacıyla, bu önemli bellek çalışmasından payımıza düşeni yerine getirmek istedik. Bu sebeple, İzzettin Çalışlar ve Mesut Yaşar Tufan’ın önerdiği bu sergiye ev sahipliği yapmaktan çok mutlu olduğumuzu belirterek, kendilerine teşekkürlerimizi sunarız. Hem yetişkinlere hem de genç kuşaklara hitap eden bu çalışmanın öğretici içeriği bizi oldukça etkiledi.”dedi.

Hiciv ve mizah dolu çizimler, Birinci Dünya Savaşı sürecine eşlik eden bir tür olduğunu, Basın gündemini işgâl ettiği gibi, cephede de ciddi bir ölçüde takip edildiğini söyleyen Bardıaux “ Yüzbinlerce kopya basılan kartpostallar, kamusal alanda yayınlanan posterler veya uçaklardan atılan broşürler şeklinde de yayılabiliyordu. Amaç, vicdanlara dokunmak, seferberliğe yardım etmek, karşı cehpede işlenen suçların dehşetini, aynı zamanda kendi kahramanlıklarını da sergileyebilmekti. Savaş toplarının patladığı bu zamanda, çizer, bir bakıma düşmanın işlediği zulüm hakkında “gerçeği” söyleyebilen bir kahramandı.” Şeklinde çizimlerin anlamını vurguladı.


Tasvir yarışı olan bu savaş süresinde çizimlerin, ressamlık eğitimi almış çizerlerin lirik yapıtlarından sıyrılıp modern siyasi karikatüre dönüştüğünü aktaran Matthieu Bardıaux. “Bu yeni eğilim, 1917 sonrası daha temel değişimlere uğrayacaktır. Vatansever, propagandacı bir üsluptan, eleştirel, yer yer anti-militarist ve hatta pasifist bir çizime doğru yönelme söz konusu. Siyasi karikatürde önemli bir unsur teşkil eden mizah, bu değişime yol açan sebepler arasında yer almaktadır. Fransa’da ilk mizah dergilerinin çıkışı da bu döneme rastlar. Bunlar arasında, ilk baskısı 10 Eylül 1915 tarihinde çıkan, Fransızlar tarafından iyi bilinen ve günümüzde hâlâ ifade özgürlüğü ve aynı zamanda iktidar karşıtlığının sembolü olan « Canard enchainé » dergisidir.”açıklamada bulundu.


“20. yüzyıl boyunca çizerler, Charlie Hebdo örneğinde olduğu gibi en ağır bedelleri ödeme pahasına, hoşgörüsüzlüğün ve sansürün sınırlarını mütemadiyen zorlamış, Birinci Dünya Savaşı sırasında doğan « kara » mizahtan bolca faydalanmışlardır. Basın özgürlüğü ile ifade özgürlüğü bir bütün oluşturur. Eğer düşüncelerimizi ifade etme hakkımız varsa, bu düşünceleri toplum önünde dile getirmeye özellikle de basın aracılığyla yayma hakkımız olmalı. Bu sergide ele alınan sorular hâlâ yakıcı bir şekilde gündemde. Demokrasinin sarsıldığı bir dönemde, gazetecinin rolü ne olmalı ? Hangi engelleri aşmalıdır ? Tarafsız kalması mümkün müdür ? Tüm bu sorular, Fransız Kültür Merkezi’nde 20 Ekim’de düzenlediğimiz, önemli Fransız ve Türk gazeteciler tarafından ele alınacaktır. Bu etkinlikte sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız.” Diyerek teşekkür etdi. Kuratörler İzzettin Çalışlar ve Mesut Yaşar Tufan’ı konuşmaları için davet etdi.


İzzettin Çalışlar ve Mesut Yaşar Tufan “20. yüzyılda karikatür sanatı önemli değişiklikler yaşadı, gazete ve magazin dergilerinde sıkça yer alır oldu. 1. Dünya Savaşı yıllarında dönüşen karikatür anlayışı, bu yüzyıldaki önemli siyasal propaganda araçlarındandı. 

Birinci Dünya Savaşı’nda tarih sahnesine çıkan kişiliklerin büyük bir kısmı karşı propaganda yöntemi olarak karikatürize edildi. 1914-1918 arasında yaşananlar ilk küresel vakaydı ve bu savaşı başlatıp bitiren etkenleri yüz yıl sonrasında karikatürlerle izlemek farklı bir deneyim vaat ediyor. Sadece bu sergideki seçki bile yüz yıl sonrasına net bir şekilde şu mesajı gönderiyor: Savaşın yücelttiği şiddet ve aşağılama, insanlığın tarih boyunca kazandığı tüm erdemlere karşı duruyor; insanı olması gerekenden farklı bir varlığa dönüştürüyor. Dünyanın bir daha böyle bir deneyim yaşamaması dileğiyle yüz yıl öncesinin çizgileriyle buluşuyoruz. Aradan yüz yıl geçtikten sonra bu dönemi bir kez de karikatürler aracılığıyla takip etmenin izleyici için farklı bir deneyim olacağını umuyoruz.” Açıklamalarda bulundular.

yilmazparlar@yahoo.com

Bir cevap yazın